22 Ocak 2009 Perşembe

ZONA-PROF.DR. AHMET MARANKİ'NİN ŞİFALI BİTKİLER ADLI KİTABINDAN ALINMIŞTIR


Normal sağlıklı kişilerde ve gençlerde nadir görülen artan yaşla birlikte görülme sıklığı artan bu hastalık, kişinin yaşam kalitesini bozan bir virüs hastalığıdır. Günümüzde çok sık görülür ve tedaviye rağmen tekrarlama eğilimi sıktır. Bu hastalık genelde çocukluk çağında su çiçeği virüsünün ( mikrobunun ) sinirlere yerleşerek yıllar sonra kendiliğinden büyük bir nedenle de vücudun savunma mekanizması bozulunca tekrarlayan bir hastalıktır. Daha çok kişinin göğüs ve sırt bölgelerinde görülür. Ender olarak boyun, bel ve baş bölgesinde de görülebilir. Bu hastalık döküntülü bir hastalıktır. Bu döküntüler aşırı ağrılı ve dokunmaya çok hassastır. Hast da ender de olsa ateş ve halsizlik olabilir. Döküntüler yaklaşık 10 gün sonra kabuklanır. Sağlıklı kişilerde 2-3 hafta içinde lezyon kayıp olur. Bazen döküntüler uzun süre etkisini gösterebilir.

Bu hastalığın en rahatsız edici yanı çok şiddetli batıcı ve yanıcı ağrı dokunmakla artan hassasiyettir. Bazen döküntü iyileştikten sonra da uzun süre bu ağrılar devam eder. Bu duruma post herpetik nevralji denir. Bu hastalık sadece ağrı yapmaz. Kişinin hayatını ve hayati organlarını etkileyen hasarlara da sebep olabilir. Örneğin baş bölgesinde en çok göz tutulur. Önlem alınmassa körlüğe giden durumlar olabilir. Yine bazen bu hastalıktan dolayı felç gelişebilir. Özellikle döküntünün olduğu ilk 3 ile 5 hafta arasında felç geçirme olasılığı vardır. Bu felç kas güçsüzlüğü şeklindedir. Bu hastalık sinir sistemini etkileyen ve büyük oranda da orta ve daha çok ileri yaşta görülen bir hastalıktır. Çok basit izah edersem çocukluk çağında bu su çiçeği geçirildiği zaman bu hastalığa sebep olan mikrop sinirlere yerleşir ve ileriki dönemlerde vücut direnci düşünce aktif hale gelir ve hastalık oluşur. Tedaviyle hastalık belirtileri geçer. Fakat vücut direnci düşünce tekrarlama, vücut direncini düşüren en önemli etken aşırı üzüntü, kronik depresyon gibi sinir sistemini zarara uğratan etmenlerdir. Bunun yanında vücut direncini düşüren diğer hastalıklarda ( diabet, v.s.. ) bu hastalığın açığa alınmasına neden olur. Bunun için hastalığın tedavisinde hastalığa yol açan mikroba karşı yapılacak tedavinin yanında vücut direncini düşüren etkenlerle de mücadele etmek gerekir. Örneğin; deprasyonu olan hastanın tedaviye paralel bu durumunun düzeltilmesi gibi. Tedavinin yanında en önemli yapılması gereken vücut direncini arttırmaya yönelik destek tedavisidir. Hastalığın tekrarlamaması için vücut direncini arttırmaya yönelik destek tedavisidir. Hastalığın tekrarlamaması için vücut direncini arttırmak hastalığa yol açan mikrobun yok olması veya inaktif hale gelmesi gerekmektedir.

PRATİK BİTKİSEL FORMÜLLER

* Lahana yaprakları ezilir, lapa halinde konulur, günde 4 defa içilir.

* Vücut saf zeytinyağı ile ovulur.

* Vücut sirkeyle karıştırılmış su ile yıkanır.

* Ağrıyan yerler badem yağı ile ovulur.

* 4 bardak suya, 4 kaşık ezilmiş kuşburnu konulur. 30 dakika kaynatılıp, nöbet şekeri ile tatlandırılır. Bu karışımdan günde 3 bardak içilir.

NÖBET ŞEKERİ



ÖNERİLEN BİTKİLER

ARMUT

SEMİZOTU

ÇARKIFELEK ÇİÇEĞİ

ACI KIRMIZIBİBER

OĞUL OTU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder