19 Ocak 2009 Pazartesi

VEREM ( TÜBERKİLOZ )-PROF.DR. AHMET MARANKİ'NİN ŞİFALI BİTKİLER ADLI KİTABINDAN ALINMIŞTIR


Eskiden beri bilinen insan toplulukları arasında derin çöküntüler meydana getiren önemli toplumsal hastalıklardan biri. Yabancı adı olan tüberküloz olarak da bilinir. Robert Koch tarafından keşfedilmiş olan ( 1882 ) verem basili aracılığı ile meydana gelen bir hastalıktır. Verem basili çok küçük ve hareketsizdir. ( 2-3 mikron ) Asit ve bazlara, soğuk ve sıcağa, kuru ve nemli havaya direnci fazladır. Buna karşılık bol ışığa ve fazla sıcaklığa dayanamaz. Güneş ışığında beş saatte yok olur. Kaynayan suda hemen ölür. Verem hastalığı çeşitli yollarla insandan insana bulaşır. Veremli hastaların öksürük ve aksırıkları ile çevreye yayılan tükürük damlacıkları verem mikrobu ile bulaşmış herhangi bir şey ile temas verem mikrobu bulunan çeşitli yiyeceklerin yenmesiyle ( solunum ve barsak yolları ) verem hastalığına yakalanmak imkanı sağlanmış olur. Verem hastalığı, çeşitli yollarla insan vücuduna girer ve bir yerde bir odak kurarak yerleşir ve zamanla, lenfa bezlerinde bir odak kurma yolunu bulur.

Vücudun direnci fazla ise, herhangi bir hastalık belirtisi meydana getirme imkanı bulamaz, verem mikrobuna bürünmüş olan kimse, hastalığa yakalanmaz. Verem, insan vücudunun her bölümünde çeşitli belirtiler şeklinde hastalık meydana getirir. Mafsallar, kemikler ve çeşitli organlar, verem mikrobunun yerleşip hastalık meydana getirdiği yerlerdir. Fakat, verem hastalığının en sık görüldüğü yer, akciğerlerdir. Solunum yolu ile verem mikrobunun alınması ile hastalık hemen meydana çıkmaz. Vücudun dayanıklılığına göre, uzun ya da kısa bir süre geçer. Öyle insanlar vardır ki, bütün hayatları boyunca verem mikrobu taşıdıkları halde, verem hastalığı belirtileri göstermezler. Buna sebep, verem mikrobunun gelişebilmesi için belirli zemini bulamamasıdır. Verem hastalığına yakalanmış olan bir kimse, hastalığın başlangıç devresinde hafif baş ağrısı, mide bozukluğu, iştahsızlık, zayıflamadan şikayet eder. İlerlemiş hallerde kısa ve kuru öksürmeler, vücut kırgınlıkları, yüksek ateş görülür. Daha ilerlemiş hallerde de balgamlı öksürük başlar. Akciğerde meydana gelmiş verem hastalığında en son belirti kan çıkarmaktır.

Verem, çoklukla genç insanlar üzrinde etkisini gösteren bir hastalıktır. 10-20 yaş arasında olanlar, en fazla verem hastalığına yakalananlardır. Verem hastalığı, ilaçla, ameliyatla ve vücudu kuvvetlendirmekle tedavi edilir. Bu tedavilerden herhangi birinin uygulanabilmesi için, erken teşhis edilmesi önemlidir. Vücudu kuvvetli tutmak, fazla yorgunluk gerektirecek işlerde çalışmamak, veremli hastalarla teması kontrollü yapmak şeklinde uygulanan şartlar, verem hastalığına yakalanmayı önler.

PRATİK BİTKİSEL FORMÜLER

* 400 gram keten tohumu toz haline getirilir. Balla macun yapılıp, sabahları aç karnına bir miktar yenilir. Karışım 30-40 günde tüketilmelidir.

* Beyaz soğanın suyu çıkarılır. 1 gece ayazda bekletilip, sabahları 1 fincan içilir.

* 50 gram çam reçinesi, 50 gram şeker toz haline getirilir. Günde 2-3 adet fındık büyüklüğünde yutulur.

ÇAM REÇİNESİ



* 1 bardak kaynar suya, 2-10 gram adaçayı konulur. 10 dakika bekletilip, günde 3 bardak içilir.

* 2 bardak suya, 4 gram zerdeçal, 1 gram kına kına, 20 gram nöbet şekeri konulur. Kaynatılıp, süzülür, balla tatlandırılıp, günde 3 defa 1 fincan içilir.

* 1 bardak kaynar suya, 4-10 gram kantaron konulur. Öğle ve akşam yemeklerinden önce 1 bardak içilir.

* Günde 10-15 badem yenilir.

* 5 adet kaynatılmış yumurta kabuğu toz haline getirilir. Üzerlerine 1 bardak limon suyu konulur, eriyinceye kadar bekletilip, 4 kaşık bal eklenir. Macun haline getirilip, yemeklerden sonra 1 fincan içilir.

ÖNERİLEN BİTKİLER

SARIMSAK

HANIMELİ

MEYAN KÖKÜ

SOĞAN

OKALİPTÜS

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder